5 Temmuz 2013 Cuma

GÖNÜL


 
An'ını yaşayan kelebek sen misin? Bırak rüzgar, kanatlarını sevgisiyle okşasın..Hisset onu... Tüm hücrelerinde onun sevgisini hisset,rengarenk olduğunu hisset, bırak renklerin sıcaklığı girsin tüm hücrelerine...

Dünya gönlünün içine girdi de, sen nefesini arayıp durdun dünyanın içinde..Tıkandıysa nefesin, gönlünün içine bak. Bakta yeniden nefes alabilesin. Bir ses mi duydun ne? Kim çağırıyor seni? Yaklaş , biraz daha yaklaş.Yaklaş ki kendini göresin.Yoksa hep gölgeler üzerine düşecek.

Başını çıkar  gönlün içinden.Gölgeler yok artık.Arı duru benliğin ayrılma diyor gönülden.sessiz kal ki, onun sesini duyabilesin..

Tut ellerimi sıkıca,tuttuğun benim elim olsun,ayrılma benliğimden.Rüzgarım savurursa seni, sağda solda dal arama tutunmak için.

Dünya gönlünün içine sığdı da,sen gönlüne sığamadın. Sonsuzluğunun sığınağında, kendi gölgeliğinde serinle,güneş gibidir hakikat, yakar alimallah!!!

Aşk olsun...

SENİ SEVİYORUM HAYAT!!


Bir metrekarelik  pencereden, gökyüzüne bakıp, evreni kucakladığın olur mu hiç? Tüm insanlığı içine, o küçücük kalbine sığdırdığın...Seni seviyorum hayat, gökyüzü kararsa da bazen, ardından çıkan güneşini, çılgın gibi yağan yağmurunda çıkan toprağın kokusunu, esen rüzgarın içindeki çiçeklerin kokusunu.... Köşe başındaki simitçinin, yaşadığı zorluklara rağmen, mücadelesine  tutunuşunu....Seni seviyorum hayat, çapkınca bana göz kırpışını...Seviyorum....Seni ve beraberinde getirdiğin herşeyi..Seviyorum, seviyorum işte...Seni sevmeyi seviyorum...Gözümü budaktan esirgemeden, bodoslama seviyorum ....Işığa tutkun pervane gibi, saf sevgiye tutkunum, yanacağımı bile bile...
Ey aşk, güzel gönül,kalbimdeki çarpıntını,içimdeki heyecanını seviyorum...Bir dur, bir bak kendine diyorum.Yok, durmuyorum.Hayatla yol alıyorum.İçimdeki sonsuzlukla,kalbimdeki çırpınışla,gözümdeki yaşlarla gülümsüyorum hayatıma.
Biliyorum ki güneş, her zaman var,orada ve o da bana gülümsüyor.Karşılıklı bakışıyoruz,kur yapıyoruz birbirimize kimselere çaktırmadan.. Birbirimizden haberimiz yokmuş  gibi..
Bazen yoruyorsun beni,ilk tenhada kendimle kucaklaşıyorum kimselere belli etmeden, hasret gideriyorum kendimle.Ne güzelsin diyorum,  bedenime sığmayan kalbime bakıp,bazen  şaşıyorum kendime.İlk fırsatta buluşma sözüyle ayrılırken  kendimden, yüzümü  gözümü boyuyorum, makyaj yapıyorum bildiğin..Karışıyorum yine kalabalığın arasına.Makyaj kalabalığa uymak için. Farketmesinler diye.Özgürce dolaşıyorum, kalabalığın içinde fark edilmeden.
Hayatın kokusunu içime çekiyorum,ciğerlerim patlayıncaya, soluksuz kalıncaya kadar.Seni solumalıyım diyorum hayata.Öyle ki sen ve ben bir olmalıyız, iç içe, ayrılmadan, aşıklar gibi.
 Ben seni çok seviyorum hayat.Sade seni yaşamak için tüm eylemlerim,isyanlarım, herşeyim..
Bazen kalabalığında nefesim tıkanıyor, o zaman  yine kaçıyorum  ilk tenhaya, tüm boyalarımı temizliyorum kendimle buluşurken.Dokununca ellerime bulaşıyor boyalarım,çıkarabildiğim kadar çıkarıyorum.Saf güzelliğimi görebileyim diye.Her buluşmada daha az boya kalıyor elimde,gittikçe şeffaflaşıyorum sanki.Boya tutmayacak gibi artık.Nefes alıyor tüm hücrelerim...Böyle çıplak mıyım ne? Aldığım nefesi tüm bedenimde hissediyorum.Korkuyorum.Böyle çıplak ve boyasız çıkarsam kalabalığa,şeffaflığı fark etmezler,kırılacağımdan korkuyorum.Saydam bedenimle,boyasız girebilir miyim ki kalabalığa?
Bu kez tenhadan, ilk kalabalığı kolluyorum. Sessizce süzülürken aralarına,boyasız birçok bedenle karşılaşıyorum şimdi.Boyasız çıplakların kalabalığı sarıyor etrafımı.Artık her an tenhadaymışım gibi,hayatı ortak soluyorum onlarla. Derin derin çektiğim nefeslerle, ölürken dirilmişcesine  etrafa gülümsüyorum hu diyerek.
Güneş, boyasız  çıplakların tenine yansırken, renklerinin  güzelliğine bakıp   hay allah diyorum.Birden koyu bir lacivert kapatıveriyor güneşi, sonsuz bir karanlığa bürüyor heryeri. Tüm kalabalık, boyalısı, boyasızı,cümle alem nefesini tutuyor sanki beklerken...Yavaş yavaş lacivertin sonsuzluğundan güneşin, turuncuları görünüyor az sonra. O güzel turuncu beyaz ışık  yavaş yavaş yırtarken laciverti, tuttuğu nefesi de yavaşca salıyor cümle alem. Derinden bir ohh sesi yankılanıyor semaya,  korkuttun bizi, aşk  olsun.....
Ve öyle de oldu.AŞK OLSUN:)))